Keles'in Hâkimi; KOCAYAYLA

Keles'in Hâkimi; KOCAYAYLA

Güzelliğin güce hükmettiği dünya kanununun esin kaynağı, tabiatın sahip olduğu cazibeli yüzüdür. Mitolojinin Medusa'sı misali ona bakmaya cesaret edeni aşkının büyüsüyle meftun eder. Varlığına hükmetmeye cesaret edeni yokluğuyla cezalandırır. Küçümseyip,hor göreni yüceliğinde mahçup eder. Samimi, çıkarsız sevgiyle geleni sarıp sarmalar. Doğa, onunla yaşamayı bilene dosttur ; ona rağmen var olana, sınırını ihlal edene acımasızdır. Kıymet verdiğini bırakmak istemez, şefkat dolu bağrında saklar sonsuza dek. Biz bunu yok oluş sanırız, oysaki onun yüce varlığında yeniden doğuştur. Bu yazımı, 17 gün boyunca Uludağ'ın ak kefeninde misafir olup, ebediyete göçen, artlarında yürek burkan hikayeler bırakan Efe Sarp ve Mert Alpaslan'a ithaf ediyorum. 

Bu hafta, Türkiye’nin en büyük yaylası, Keles'in pir-i fânisi Kocayayla'dayız. Bursa merkeze 56 km mesafede yer alan doğanın zümrüt gözünde, günü karşılamak için şafak sökmeden düşüyorum yola. Misi köyünü geçtikten sonra, yolun biribirine gurbet eylediği çam ormanları tesettürlüyor tepeleri. Sağ tarafımdan yüzlerce yıl önce bölgeye hükümdar olan Mysia medeniyetinin haç yoluna ait patika bir belirip bir kaybolarak yarenlik ediyor. Orhaneli ayrımından sonra yol üstüne yıldız yağmurundan arta kalmış gibi serpilmiş köyleri geçip Keles’e varıyorum. Merkeze 1 km kala, yaylaya çıkan yoldan sapınca, camdan sızıp ciğerlerime dolan gece boyu çiğ ile yıkanmış taze çam nefesi ile zihnim aydınlanıyor. Semaya dua dua yükselen karaçamlar arasına konulmuş “Koca bir yayla göreceksiniz,sakın şaşırmayın!” tabelası tarihin yeşil eşiğinden geçeceğimi müjdeliyor. Ormandan yaylanın düzüne girdiğiniz anda sol yanınızda başı duvaklı,hırçın ve güzel Uludağ, sağ yanınızda karaçam , gürgen, meşe curcunası bir orman, karşınızda salınarak tepeleri aşan toprak yol, önünüze serilmiş akik yeşili çimenler karşılar sizi. 400 bin km'lik alanıyla insanı kibrinden soyutlayıp  bünyesinde eriten yayla, 1200 metrede saltanat sürüyor. Vadiye doğru uzanan bedeninde çağlar öncesinin izlerini saklayan, boz yeleli Sultan kısraklarının kişnemelerini sırtlamış rüzgarıyla eğleşen, yörük hasreti ruhunda göç hikayeleri söyleyen Kocayayla, görmüş geçirmiş fanilere has vakuruyla hükmünü ilan ediyor. Bizans’tan kurtarılıp Türk'ün yurdu kılındığı günden beri kıymeti bilinip paha biçilmez eylenince, göçebe Türkmenlerin yaylağı olmuş. Hızır ile İlyas'ın buluştuğu gün toylara şahitlik etmiş. Nice şamanın duası kanatlanmış göğüne, nice ozanın sözü soluklanmış toprağında. Semiz sürülerin; yüreği çelik, bileği tunç yigitlerin; dili Kur’an pirlerin; sazı avazlı sazendelerin yurdu olmuş. Anadolu semasında halk şiirinin en gür sadalarını âşıklar buradan muştulamış. Fakat en şenlikli zamanını Yarhisar tekfurunun kızı Holofira'nın, beylerin beyi Orhan Gazi ile düğününe kirvelik ettiğinde yaşamış. Holofira'nın Nilüfer Hatun oluşunu, Orhan Bey'in sülbünden Hüdavendigar gibi bir cengaverin şahlanışını gören Kocayayla'nın yüzü, o anlarda kalmış gibi kutludur.

Günümüzde her yılın Haziran'ında “Keles Kocayayla Şenlikleri” adı altında o ihtişamlı zamanlar anılır. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 10 milyon TL yatırımla kurmak için çalışmaların devam ettiği otağlar ve bungalov evler, doğa severleri yaylanın her mevsiminde ağırlamak için hazırlanıyor. Kırgızistan'dan getirilen 16 Boz-üç otağları, tarihte kurulmuş 16 büyük Türk devletini temsil ediyor. 

Türkmenlerin bahar düşü, alplerin merdane türküsü, erenlerin nurlu yüzü, beylerin zaferli gülüşü Kocayayla, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de yolu düşenlere temiz havasını, berrak sularını sunmak için bekliyor.

Yaşadığı gezegenin misafir olan insanoğlu, onunla karşı karşıya geldiği andan itibaren kazananı olmayacak bir mücadeleyi başlatmış. Oysa bir arada güçlü, birlikteyken huzurlu, paylaştıkça çok, sevdikçe var olan bir hayat kurgulanmıştı. Bize rağmen bizim için her gün yeniden doğan güneş, akan su, yağan yağmur, yeşeren toprak, çoğalan orman bu karmaşanın çözüleceği yegane limandır. 

Yol maceramda katkılarını esirgemeyen OVA SERVİS TAŞIMACILIK şirketine teşekkür ediyorum. 
Doğayla dost olun, takipte kalın.
@arifkevenoglu