Emlak piyasasına farklı bir bakış.
Emlak piyasasına farklı bir bakış.

Emlak piyasasına farklı bir bakış.

Anadolu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra, pek çok irili ufaklı projede, yöneticilik ve diğer taraftan da Bursa başta olmak üzere müteahhitlik yapan Seçkin ERBİL arkadaşımız, emlak piyasasına farklı bir açıdan bakarak, bizim için bir yazı hazırladı:  

Sahip olma isteği ilk çağlarda toprak savaşlarıyla başlamış şimdi ise ticaret savaşlarıyla devam ediyor ve görüyoruz ki gelecekte de artan şiddetiyle devam edecek. Bu istek eski çağlarda toprak için, yakın geçmişte göklere, uzaya sahip olmak için, hala petrol için ve teknoloji sahibi olmak için ülkeleri, milletleri savaştırıyor. Sahip olma isteğini daha küçük çapda bireysel olarak konut (gayrimenkul) sahibi olma isteğimiz üzerinden değerlendirmeye çalışacağım.

Egomuzu sahip olarak tatmin etme veya satın alarak mutlu olma çabalarımıza rağmen artık satın alma devri sona eriyor, nasıl ki paradan önceki takas sistemi paranın icadı ile azaldıysa gelecek de kiralama dünyası olacak. Gayrimenkul sahibi olmak için önce yıllarca birikim yapmak ve sonra yıllarca da kredi ödeyip hayata belkide borçlu veda etmenin mantıklı yatırım olmadığını ve bizi aslında mutlu etmediğini görmeye başlıyoruz. Konut üreticileri ne açıklama yaparsa yapsın ki bu çoğu zaman “ev almanın tam zamanı” ndan öteye geç(e)miyorlar, zaten ben başka hiçbir kaydadeğer açıklamalarını da duymadım ya; neyse...

Millet olarak en yaşlımızdan gencimize, kafamızı sokacak bir ev isteği hepimizde var, sonra oğlana bir ev, sonra kıza, yazlık vb... Ama inanın bunların tapusuna bu devirde hiç ihtiyacımız yok. Evet inşaat maliyetleri son iki yılda %60 arttı, evet bugün kredi faizleri düştü. Bu faiz indiriminin çok uzun süremeyeceğini hesaplıyorum, umarım yanılırım ama rakamlar yalan söylemez! Evet oturmaya hazır konut stokları azalıyor, fakat yeni inşaat ruhsatı yok yani arz artmıyor yani gayrimenkul fiyatları artacak derseniz orda durun der ve araya girerim;

Evet yeni inşaat ruhsatı yok denecek kadar az, yapımına yeni başlanan inşaatta aynı şekilde az ancak stokta çok fazla inşaat ruhsatı alınmış ama inşaatına başlan(a)mamış projeler var. Hatta bir adım ileri gideyim anlaşmaları yapılmış ama proje ve inşaat ruhsat sürecine gir(e)memiş o kadar çok kentsel dönüşüm projeleri varki ülkemiz için 5 yılllık stok rakamlarına denk geliyor. Gayrimenkul talebi hala var ve bu talep en az iki kuşak boyunca daha sürecek yani bu talebin azaldığını biz göremeyeceğiz, bunu ve sebeplerini belki daha sonraki bir yazıda tartışırız ama talep hala var. 

Kastettiğim devede kulak olan yabancı satışlarda artan talep değil, orada da vatandaşlık imkanı kazanmak için alımlar olduğu değişen ülke profillerinden anlaşılıyor, Küstürdüğümüz ve bir şekilde artık satın alma yapmayan Rus, Arap ve Avrupalı müşteriler yerlerini Irak, İran ve Suriyeli müşterilere bırakmış durumdalar. 

Faizler ve fiyatlar da uygun, birincil ihtiyaç sahipleri zaten bu fırsatları değerlendiriyor ama en az 5 yıl içinde gayrimenkul fiyatları artamaz ki bunun 2 yılı geçti, geriye 3 yıl kaldı. Sebebi stokların sadece gözümüzle gördüğümüz boş bitmiş gayrimenkullerden ibaret olmayıp, daha yapımına başlan(a)mamış yukarda açıkladığım stoklardır. 

Bu yüzden mevcut birikiminiz tam istediğiniz tutarda hazır değilse, kullanacağınız kredi vadesinde iş garantiniz yoksa, fiyatta cazip indirim alamıyorsanız kiradan kurtulmak için bile gayrimenkul alırken birkaç kez daha düşünüp, ve hesap yapmanız size fayda sağlayacaktır. Yatırım amaçlı veya prim yapacak, kira getirecek, oğlan evlenecek vb diye satın alacağınız ev içinse daha çok düşünüp daha çok hesap yapmanız emin olun sizi büyük zarardan döndürür.

En kötü sahip olma isteğinizi kısa bir süre erteleyin ve kısa süre sonunda tekrar durumu değerlendirin. Satın almak istediğiniz gayrimenkul veya muadillerine hala aynı imkanlarla hatta daha cazip imkanlarla sahip olabileceğinizi görebilirsiniz

Unutmayın her mal her zaman satılır. Ancak, fiyat farklı olur...

Seçkin Erbil

seckinerbil@msn.com