Amatör Denizcilik ve Yelkencilik

Amatör Denizcilik ve Yelkencilik

Amatör denizcilik ve yelkencilik denizlerimize sahip çıkmak amacıyla uzun yıllardan  günümüze taşınmış ve daha ileriye taşınacak olan unsurlardır.

Aslında amatör denizcilik, deniz üzerinde var olan, seven, gezen, denizden para kazanan kısacası denizde seyir yapan herkesi amatör denizci olarak sayabiliriz, denizlerimize sahip çıkan herkese “ Amatör Denizci “ diyebiliriz. Peki Amatör Denizci nasıl olunur? Herşeyden önce denizi sevmeniz gerekir. Denizler var oldukça bizler var olabiliriz. 

Daha sonra, deniz ehliyeti sayılan “ Amatör Denizci Belgesi ” ( A.D.B. ) sahibi olmanız gerekmekte. Amatör Denizci Belgesi ile 24 metreye, kadar kendinize ait yada kiralayacağınız tekneleri, spor yada gezi amaçlı ulusal veya uluslararası sularda kullanabilirsiniz. Bu belge gelir elde etmek amacıyla kullanılamaz. 

Liman başkanlıkları tarafından eğitimi verilen ve sınavı yapılan bu belgeye sahip olmadan, küçük bir kayık ile de olsa denize açılmak hem yasak, hemde hayati risk taşıyacaktır. T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Liman Başkanlıkları ile iletişime geçip detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Bölgemizde Mudanya ve Gemlik liman başkanlıkları A.D.B. ( Amatör Denizci Belgesi ) kayıtları alıyor, eğitim ve sınavlarını gerçekleştiriyor.
Mudanya Liman Başkanlığı : 0224 544 11 26
Gemlik Liman Başkanlığı : 0224 513 11 33

Asla, “ Ya biz limandan 50 metre açılıp orada balık tutuyoruz, ne olacak ki ? “ dememelisiniz. Denizlerde istenmeyen kazalar hep bu şekilde düşünerek gerçekleşir. Attığınız çapa taraya bilir ( deniz tabanından kurtulabilir ) ve ters akıntı sonucu siz farkında olmadan karadan oldukça uzaklaşabilirsiniz. Kullandığınız tekne/kayık sizin ise gerekli bakımlarını aksatmadan yapıyor olmalısınız, eğer kiralık ve bakımları yapılmamış ise akıntı ile sürüklendiğinizde motor arıza yapabilir ve panik ortamı oluşabilir. Eğitimlerde belki söylenmez ama denize çıkmanın en önemli kuralı, her durumda “ SAKİN VE SOĞUKKANLI “ olmaktır. Çünkü stres altında bireyler sağlıklı düşünemez, ve bildikleri doğruları da unutur yada uygulayamazlar. Tekne’nin yapım belgelerinde bildirilen max. kişi sayısını asla aşmamalı, kişi sayısından 1 fazla can yeleğini tekne bulundurmalısınız. Tekne/kayık kiralamadan önce can yeleği kesinlikle istemelisiniz. Çok sakin denizlerde bile tekne kazaları yaşanmaktadır.

Amatör denizciliğin yapı taşı ise “ Yelkenciliktir “. Aslında amatör denizcilik kendi içinde kollara ayrılmaz ama yelkencilik için ayrı bir başlık açmak her zaman gereklidir. Çünkü yelken sevdası çocuk yaşta başlar ve üst yaş sınırı olmaksınız devam eder. Bu öyle bir sevdadır ki 8-9 yaşında Optimist tipi tekneler  ile yelken kulüplerinde yaz yelken okulu ile başlarsınız, belki sporcu olarak yarışlara katılmaya devam eder, yaz-kış, güneşli-yağmurlu hava fark etmezsiniz denizde yelkenleriniz ile başbaşa olursunuz. Küçük bir koy da başlayan bu macera, ileride okyanus aşırı yapılacak seyirler ile, belki de olimpiyatlarda Türkiye’yi temsil edecek milli sporculuk kariyeri ile devam edecektir. Sporcu olarak Yat sınıfında yarışlara katılmaya devam eder, yada aileniz ile yaz tatillerinde seyirler yaparsınız. Ama her ne olursa olsun, denizde olmaya devam edeceksinizdir. 
5 metrelik balıkçı kayığını kullanmak için A.D.B. gerekli olduğu gibi, 15 metrelik yelkenli bir yatı kullanmak için de gereklidir. 

Yelkencilik M.Ö. 4000 yılından günümüze dek uzanan bir tarihe sahiptir. İçleri oyulmuş ağaç gövdeleri ile başlayan yelkencilik, kol kuvveti ile kürekler sayesinde yürütülen kayıklara, rüzgar gücünden faydalanmak için konulan direk ve gerilen bez ile yelken macerası başlamış oldu. Tam tarihi kesin olarak bilinmese de yelkeni ilk kullanan Ulusların, Finikeliler ve Mısırlılar olduğu tahmin ediliyor. Uzun yıllar boyunca savaş ve ticaret amacı ile ilk kullanılan kayıkların boyları, yapıları da büyüdü ve filmlerde gördüğümüz korsan gemileri gibi heybetli olmaya başladılar. 

Fakat yelkenciliği bir spor olarak görmeye 1700 lü yıllarda başladık. İlk yelken kulübü İrlanda da “ Water club of Cork “ adı ile kurulmuş. Türkiye de ise Ulu Önder Atatürk’ün benzersiz ön görüsü ile birinci Dünya savaşı sonrası, yelken, kürek, yüzme spor dallarını kapsayan “ Su Sporları Federasyonu “ kurulmuştur. Zaman içinde yelken sporu bilinirliği artar ve ilk yelken yarışı 12 Ağustos 1932 de yapılır. Ulu Önder’in yat üzerinde denizi seyrederken gördüğünüz fotoğraflarda bu ve bundan sonraki yelken yarışlarını izlemektedir.  Bunun üzerine yine Atatürk’ün teşviki ile Türkiye’nin ilk yelken kulübü olan Moda Deniz Kulübü Celal Bayar başkanlığında  8 Nisan 1935 te kurulur. Moda Deniz Kulübü günümüzde Moda koyunda aynı yerinde aktif bir kulüp olarak halen açıktır.
Yelkencilik ve yelken sporuna ilgi her geçen yıl artan ilgi ile denizlerde yarış ve gezi amaçlı tekne sayısı da artmaktadır. Yelkenli bir tekne ile seyir yapmak, liman yada marinalara giriş çıkış kurallarını bilmek, beğendiğiniz koylarda konaklamak için doğru ve güvenli demir atmak tekniklerini uygulamak ve teknede yaşam konularında yeterli bilgiye sahip olmalısınız. İlerleyen sayılarda gerekli teorik bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Türk Amatör denizciliğin duayeni ve öncüsü ise Sadun Boro dur. Dünya’yı yelkenli teknesiyle dolaşan ilk Türk olan Sadun Boro ve eşi Oda Boro bu Dünya seyahatini 1963 – 1965 yılları arasında “ Kısmet” adlı tekneleriyle gerçekleştirmenin yanı sıra, Sadun Boro, yazdığı kitaplar ile Amatör Denizcilere yön gösterici olmuştur. Sadun Boro üstadı önümüzde ki haftalarda anlatacağım. Türk Denizciliğinin gelişmesinde önemli rol oynayan Halikarnas Balıkçısı ( Cevat Şakir Kabaağaçlı ) ve Sadun Boro’yu denize gönül vermiş herkesin okuması, anlaması ve emanet edilen denizciliği ileriye taşıması gerekli olduğuna inanıyorum. 
Denizin Mavisinden uzak kalmayın…

Emre Özgen