Eğitim Öğretim Faaliyetleri ve Ailenin Rolü -1-
Eğitim Öğretim Faaliyetleri ve Ailenin Rolü -1-
Eğitim Öğretim Faaliyetleri ve Ailenin Rolü -1-

Eğitim Öğretim Faaliyetleri ve Ailenin Rolü -1-

Ínsanliğın dünyada yaşamaya başladığı andan itibaren, eğitim ve öğretim faaliyetleri de başlamıştır. Eğitim bir bilimdir ve insanlık ile aynı yaştadır. İlk çağlarda balık tutmayı veya avlanmayı ‘öğrenmeyen’ çocuk hayatta kalamazdı. Burada  özellikle ‘öğrenmeyen’ kelimesini kullanıyorum, zira 25 yılı aşmış öğretmenlik hayatımda öğrenemeyen öğrenciye rastlamadım.  Ama öğrenmek istemeyen, ilgi duymayan, başka konuları daha fazla önceleyen öğrencilerim  oldu. O halde, eğitim-öğretim faaliyeti gibi önemli bir hususu, sadece çocuklarımızın önüne bırakmak, geleceği akıntıya bırakmaktır. Gelecek çocukların ve gençlerin omuzlarında yükseleceğine göre; aslında bindiğimiz dalı kesiyoruz.

Bu konuda, eğitim-öğretim faaliyetlerine karar veren eğitim bilimlerinden, Milli Eğitim Bakanlığına, mahalli yönetimlere, okullara, öğretmenlere düşen pek çok görev ve sorumluluk var kuşkusuz. Ama bunun bir de aile ve çevre boyutu var. Aile ve çevre dışındaki herkes üstüne düşeni eksiksiz yapmış olsa dahi, aile ve çevre de üstüne düşeni eksiksiz, yapmadıkça; eğitim-öğretim faaliyetlerinin amacına ulaşması mümkün değildir. Ben bu yazımda elimden geldiğince, aile ve çevreye düşen sorumlulukları ele almaya çalışacağım.

Eğitim bir çocuk için sağlık ve  yeme içme ihtiyacı kadar önemlidir. Çünkü eğitim bir bireyin hayatını belirleyen, gelecekte yapacağı işi sağlayan, hayatını devam ettireceği ortamı ayarlayan en önemli unsurdur. Bir öğrencinin başarısında ailenin sosyal-ekonomik düzeyi önemli bir  rol oynasa da asıl etken ailenin eğitime olan inancı ve eğitim sürecine göstereceği ilgidir. Aile; çocuğun öğrenmesinde ilgiyi ve öğrenme arzusunu sağlamalıdır. Özellikle öğretimin ilk kademelerinde, ilkokulda, ortaokulda ve lisede çocuklar okuldan artan zamanlarının  büyük bir kesimini  aileleri veya ailenin kontrolünde mahalle, akraba, eş dost çevrelerinde  geçirmektedirler. İşte bütün bu çevrenin, eğitime olan inancı, eğitim süreçlerine olan katkısı, eğitime bakış açısı çocuğun eğitim-öğretim faaliyetlerini destekler nitelikte olmalıdır.

Öğrenciler okula hazır gelmelidir. Bu hazırlık, karnını doyurma, kıyafet, kitap, ders araç gereçleridir. Ama sadece bu kadar değildir. Okulda her gün yeni bir konu ya da konular öğrenilir. Öğrencinin öğrenilecek yeni konuyu çeşitli kaynaklardan araştırıp, inceleyip okula gelmesi çok önemlidir. Buna ‘hazır bulunma’ diyoruz. Günümüz imkanları ile öğrenci elindeki akıllı telefondan veya tabletinden veya bilgisayarından, konuyu arama motoruna yazdığında, güvenilir kaynaklara ulaşmalı ve oturduğu yerden, “iklim değişiklikleri ve hayatımıza etkileri” konusunda  pek çok bilgiyi ve görseli avucuna alabilmektedir. Böylece yarın işlenecek konu hakkında bir ön hazırlık yapma imkanına sahip olmuştur. Sınıfa gelip aynı konuyu bir de öğretmeninin rehberliğinde arkadaşları ile ele alınca, önceden yaptığı hazırlığın ona verdiği güven ile derse katılacak, kendini ortaya koyacak, öğretim süreci keyifli bir ortak etkinliğe  dönüşecektir. Bu arada elindeki teknoloji aracını da bilinçli kullanmış olacaktır. Unutmayın teknoloji kötü değildir. Nerede ve nasıl kullanıldığı önemlidir…

Birol KURT

birolkurt@hotmail.com