Gerçek mi, İnandığımız Doğru mu ?
Gerçeği ve doğruyu öğrenmek mi istiyorsunuz yoksa inandıklarınızın doğru olduğunu mu görmek istiyorsunuz? Benim tercihim genelde ikincisi oluyor, eğer sizin de öyleyse yazıyı okumaya devam etmek hoşunuza gitmeyecektir uyarısını yapmak isterim.
Torpil, rüşvet, adam kayırma, devleti sömürme...
Hemen hepimiz her zaman ve her yerde bunları şiddetle ayıplarız...
Bir tanıdığa iş ararken bulamayınca "aslında seni alcaklardı ama .......'nın yeğeni de başvurmuş mecbur onu almışlar" benzeri söylemlere şahit olmayan veya ...... devlet kurumunda çalışan tanıdığın maaşıyla çocuklarını nasıl özel okullara yolladığını, bindiği arabanın yakıtını nasıl karşıladığını, yeni taşındığı evinin fiyatını veya yazın gittiği yazlığını nasıl aldığını sorgulayan sohbetlere ben çok fazla şahit olmuşumdur.
Çoğu zamanda bu sobetlerin sonunda torpil, rüşvet, adam kayırma, devleti sömürmenin ne kadar adaletsiz, haksız, ayıp, günah olduğunu duyarsınız, şikayet edersiniz.
İşte benim çoğunluktan ayrışan gözlemim tam burada başlıyor. Olayın özüne inince çoğunluğun aslında bunların yapılmasından şikayetçi olmadığı anlaşılıyor. Sözde herkes şikayetçi ama özde şikayetçi olunan konu bir türlü bu çarkın içinde kendisine yer bulamamamış olması ve kendisi bu sistemden faydalanamazken başkalarının faydalanması..!
Yazık...
Seçkin Erbil