Bir inceleme: Doğan Kitap'tan TOMRİS

Bir inceleme: Doğan Kitap'tan TOMRİS

Öğretmen arkadaşımız Tuğba SOYUTÜRK, Haziran 2019'da Doğan Kitap'tan yayınlanan "Tomris" hakkında bir yazıyı okurlarımız için kaleme aldı. 

“Bundan yüzyıllar önce , Pers diyarında iki çocuk yaşıyordu: Takmas ve Tomris. Kim bilebilirdi ki Takmas’ın bir gün koskoca Pers İmparatorluğu’nun başına geçip Büyük Kyros olacağını? Kim bilebilirdi ki Tomris’in ovalar boyu topraklara hükmeden şanlı bir hatun, Tomris Hatun çıkacağını? Aralarındaki çocukça bir oyunun bir gün kanlı savaşlara gebe olduğunu kim kestirebilirdi? Peki, ya aşk bu çorak topraklarda ne ara yeşerecekti?” böyle diyor kitabın arka kapağında. Aslında arka kapağı bile okusanız nasıl bir maceranın içerisine sürükleneceğinizi az çok kestirebilirsiniz.

Haziran 2019 da Dilşad Çelebi’nin kaleminden Doğan Kitap kalitesiyle yayınlandı Tomris. Bir tesadüf eseri kapıma geldi kitap ve okuma şansına sahip oldum. Günümüzden MÖ. 6. Yüzyıla kadar götürdü beni. Bir çocuk oyunundan kralların savaşına nasıl döndü anlayamadan tabir-i caizse sürüklendim konunun içinde.

MÖ. 5. Yüzyılda yaşamış Massaget hükümdarı Tomris Hatun’un ve Pers İmparatoru Büyük Kyros’un , Heredotos’un Tarihinde yazılanlara sadık kalınarak kurgulanmış ve biraz da aşkla süslenmiş halini anlatıyor Dilşad Çelebi. Kendisi de böyle ifade ediyor . Kitabın dili oldukça akıcı. Okurken neresinde gerçeklerden bahsediliyor, hangi kısmı kurgu ayrıştırmak oldukça güç. Küçük bir kız çocuğu Tomris başlangıçta izlediği bir oyunun bir anda gerçeğe dönmesinden şaşkın. Bir çobanın oğlu olan Takmas oyunun hükümdarıyken bir anda gerçek bir kraliyet varisine dönüşüyor geride kendisini bekleyen Tomris’ ini aşkıyla birlikte sessizce bırakarak. Bir çocuk yüzünden talan olan köy , parçalanan aileler ve bu durumdan nasibini alan küçük bir kız çocuğu .Babasını, annesini , ablasını ve kuzenini kaybederek ödüyor bedelini bu maceranın güzel Tomris. Hem de taze bir hatunken. Ardından bir arayış başlıyor. Güneşe uğurladığı babasını , kuzeni Bigem’i yüreğine gömerek ona kalan anne ve ablasını arayışa çıkıyor. Med topraklarının ortasında bir hanın kafilesiyle yolu kesişiyor ne olduğunu anlamadan. Sonrasında başlıyor geleceğini kestiremediği maceralı günleri.  Hazar Deniz’ i kıyısında bir Hanın eşi oluyor ne olduğunun ayırdına varamadan. Bir çocuk dünyaya getiriyor  kendi canından vazgeçmeyi bile göze alarak. Başından beri gözüpekliğiyle Hanın kalbini çalan Tomris yine kazanıyor. Hayata tutunuyor. Ta ki bir gün Han’ı kaybettiğinde her şey yeni başlıyor. Evladına tutunuyor Aspargis’ ine. Savaşmayı öğretiyor halkına, kadınlara, çocuklara bir gün başına gelecekleri öngörüyormuş gibi. Kyros ile olacağını bilmeden ilk ve son savaşının.

Olayların sizi alıp götürdüğü ve adeta yaşıyormuş gibi hissettirdiği  Tomris okunması gerekenler listesinde yerini almalı diye düşünüyorum. Naçizane tavsiyemdir. Sevgiyle ….

Tuğba SOYUTÜRK